Çok Tuhaf Çok Tanıdık altı kişilik bir ekip çalışmasının ürünüdür. Yazarların bir ataya gelip tartıştıkları, birlikte seyredip yorumladıkları toplantılarla gerçekleştirilmiştir. Abisel, U. Arslan, P. Behçetoğulları, A. Karadoğan, S, R. Öztürk, N. Ulusay, © Metis Yayınları, Doğma büyüme Yakar mısın? Bunun la ilişkili olarak, öznelerin toplumsal hikâyelerle kurdukları ilişki nin anlaşılmasına ya da bu hikâyelerin toplumsal hafızadaki izleri nin sürülmesine yardımcı olacak şekilde psikanalitik literatürün içinden çıkan somlar da çözümlememize eşlik edecek: Vesikalı Ya rim, toplumsal hafızamıza kazman öyküsüyle öznelerin deneyim lerini nasıl çakıştırmaktadır? Öznel deneyimler Vesikalı Yarim geri çağrılarak nasıl anlamlandırılmaktadır? Vesikalı Yarim'in toplumsal hafızamızda bu denli yer etmesi, onun Çağrıştırdığı bir dizi başka kültürel metnin varlığıyla da ilişkilidir. Küllük dergisinin ilk ve tek sayısında Şiirle ilgili bir başka hi kâye de Mehmed Kemal tarafından anlatılır. Hikâyede ilginç olan, Veli'nin kitabına isim olarak "Tahattur"u düşünmesi, fakat sonra bunu acayip, tuhaf anlamına gelen garip ile değiştirmesidir. Bu yer değiştirme ilginçtir ve yukarıda söylendiği gibi bizim çözümleme mizin de temelini oluşturmuştur. Bir gün Nisuaz'da oturuyordum. Orhan geldi, bir şiir kitabı çıkaracağını söyledi. Bir türlü kitabına bir ad bulamıyordu. Tabakam senin yadigârın Şeni nasıl unutu rum ben Vesikalı yarim Onun adı Tahâttur'dur. Kitabına bunu vermek istiyordu. Bana sordu, ne densin diye Ben de bu adın çok eskimiş'ol- duğunu, daha yeni ve ilgi çekici bir ad bulmasını söy ledim, Bu yeni adın ne olabileceğini sordu. Ben de se nin şiirlerin yadırganıyor, acayip, garip bulunuyor, öy le bir ad vermelisin, dedim. Öyleyse bir ad bul, dedi. Garip sözü üzerinde durduk. Orhan Veli'hin kitabının adı ortaya çıkmıştı. Garip, sadece şaşırtıcı, acayip anlamına gelmiyor, gur bette kalmışa da yakışıyordu. Zaten o dönemde Orhan Veli ve arkadaşları da kural dışı, biraz gurbette kalmış gibiydiler aktaran Özsoy, İlk önce Cumhuriyet gazete sinde tefrika olarak basılır, daha sonra, Nisan 'de Set Kitabe yi tarafından yayımlanır. Romanda vesikalı bir kadınla bir kahve çırağı arasındaki aşk anlatılır. Manav Halil Seks Hikaye roman aynı adla Şahin Gök tara fından sinemaya uyarlanır. Hakan Ural, Serpil Çakmaklı ve Pakize Suda'nın başrol oynadıkları, tarihli filmin konusu şöyledir: "Balıkçı Halil ile pavyonda çalışan Zehra'nın aşk öyküsü İkisi birbirini sever, ama Halil'in çevresi bü ilişkiyi onaylamaz; öte yan dan Zehra'nın belalısı da onlara rahat vermez. Akbayram şiire Or han Veli'nin Gelirli Şiir ini6 de ekler. Yarim, Orhan Pamuk'un Kara Kitap'mda. Romanda, karısını bulmaya çalışan Galip'in hikâye siyle İstanbul'a, Türkiye'ye, Türkiye modernleşmesine dair hikâye ler iç içe geçirilir. Bu iki düzeyin çakıştırılarak, bir biri içinden do ğarak anlatıldığı romanda bir hikâyeden ötekine sürüklenen Galip, Vesikalı Yarim filminin sahneleri içine, ünlü yıldızların Manav Halil Seks Hikaye ni giyen, takılarını takan, pozlarını, duruşlarını, sigara içişlerini lüklit eden benzerlerinin çalıştığı bir genelevde Türkân Şoray'ın taklidiyle tanışarak girer. Kadınirt Vesikalı Yaripı filminden "çağır dığı" sahne ve diyaloglardan bilinde Galip, kayıp karısı Rüya ile konuşmaya başlar. Kadınin "çok eskiden rastlaşacaktık" sözü, Ga li p'c aşkın büyüsünü ve imkânsızlığını hatırlatır, Kadın bu sözü her Böylediğinde, kayıp kadın Rüya'nın yerini alır.
Nilgün Abisel
vesikalı yarim-film – bilal ersoy Daha ilk. Evli ve mazbut bir adam olan manav Halil, (İzzet Günay) bir akşam arkadaşlarıyla eğlenmek için Beyoğlu'nda Çağlayan Saz'a gider. Sabiha, manav dükkânındaki Halil'i uzaktan izlemektedir. Böyle ce, ölçek ve oyuncunun yüzündeki ifade, farklı iki zamanın ve me kânın birbirine bağlanmasını. Kırk yıl arayla iki melodramKadın yaratığı onlar. Ancak filmi klasik bir melodramdan ayıran trajik yapısıdır. Bir gün Serap, sevgilisi Hakan'ı hiç ummadığı bir manzarada bulunca tüm hayatı derinden sarsılır. Bu nedenle ihlalin Yasa ya tam anla mıyla boyun eğdirilmesi mümkün değildir. Belki de en çok o benziyordu aslına: Upuzun sarı saçlarının hepsini sağ omzunun üstüne toplamıştı.
Copyright:
Daha ilk. Evli ve mazbut bir adam olan manav Halil, (İzzet Günay) bir akşam arkadaşlarıyla eğlenmek için Beyoğlu'nda Çağlayan Saz'a gider. Halil babasının kendisine kurduğu hayatı yaşar. Utangaçtır, kadın müşterilerin yüzüne bakamaz. Babasının manav dükkânında müşteri bekler. Halil ile pavyonda çalışan Zehra'nın aşk öyküsü İkisi birbirini sever, ama Halil'in çevresi bu ilişkiyi onaylamaz; öte yandan Zehra'nın belalısı da. Sabiha, manav dükkânındaki Halil'i uzaktan izlemektedir. Böyle ce, ölçek ve oyuncunun yüzündeki ifade, farklı iki zamanın ve me kânın birbirine bağlanmasını.Sabiha dışarıya atılarak ailenin kapalılığını mümkün kılar ve diğer yandan ailenin içindeki boşluk olarak ailenin imkânsız tamlığını temsil eder. Uğur pavyonda şarkıcılık ve konsomasyon yapan bir kadındır. Filmde iki kişi arasındaki iletişimin koptuğu, mümkün olmadığı anların çoğunda "uzaktan bakmalar" tercih edi lir. Gözyaşları sıklıkla bu aralıkta dökülür. Burada sevdiğimiz ve sevildiğini düşündüğümüz birkaç örnekle sonbahar esintisini anlatmaya çalıştık. Halil, hapishaneden çıktıktan sonra Sa- biha'yı görmek için saza gittiğinde onu bir masada, arkası dönük, erkeklerle otururken bulur. Bu iki ayrı dünyanın insanı böylece, zorlu bir işbirliğine girerler. Sabiha'nın "gün düzün parçası" olması, Halil'le birlikte yaşamaya ve geceleri işe gitmemeye başlamasından sonradır. Filmin şarkılarını da Şükran Ay söyler. Yukarı 12 Yapıldıkları dönemde ciddiye alınmamış birçok Yeşilçam filmi ya da başka kültürel ürünler —örneğin arabesk— sözünü ettiğimiz paradigma değişimiyle birlikte çözümlenmeye değer bulunmuşlardır. Metin Erksan, bu çengel yaşamı anlatırken, tek değer ölçüsü para olan bir çevredeki düzensizliği, paranın bütün iyi şeyleri bozucu niteliğini ortaya koyuyor. Vesikalı Yarim bir melodramdır. Film imkânsız bir aşkı değil, arzunun imkânsızlığını anlatır. Yalnız bitsin burada bu iş. Böylelikle, ortaya çıkan her durum bir neden-sonuç ilişkisi içinde yer alır. Bir cinsellik fikri. Afişi bile dikkat çeken filmin başrolünde Hale Soygazi var. Da hası, romanda bu bölümün nasıl bitirildiği de önemlidir. Yemyeşil ağaçların önce sarararak ve sonra da soyunarak terk edilmişliği ister istemez insan psikolojisini de etkiler. Pelin Arslan. Aşırı tesadüflere dayanan öykü gelişimi gerçek hayatta yansımasını bulmayan abartılıkta ve aşırılıktadır. Kendisine böyle aşık olan Halil'den, Meral de etkilenir. Vesikalı Yarim'm Sabihası'na hiç benzemeyen bir hal içine girer. Semire Ruken Öztürk ve Nejat Ulusay, filmin biçimsel özellik lerini, Akad gerçekçiliğini, filmin görüntüye, kurguya ve sese da yalı sinematografisini ayrıntılı bir biçimde çözümlediler. Ailesini, işini, evinin yolunu unutur. Kafası dumanlı bir gemi kaptanı, o kaptanın birine yardım edeyim derken bir kız ve ölü bir adamla gemiye dönüşü, bir an önce gemiden gitmesi gereken kızın gemideki biri tarafından saklanması, kafası açıldıkça kendine gelen kaptanın olayları hatırlaması Öyleyse te ma filmin yalnızca ne anlattığıyla değil nasıl anlattığıyla da biçim lenir. Onun dışında kullandığı mekânın ekonomik ya da politik bir değeri yoktur. Örneğin Night of Living Dead, sık sık tekrar edilen gece yarısı gösterimleri nedeniyle kült statüsü kazanmış ilk filmdir